Formula 1 pilotları dünya üzerindeki çok yüksek şartlara hazır atletlerden bazıları ve vücutları en tepedeki tek kişilik motor yarışlarının gerektirdiği gereksinimlere belirli bir şekilde adapte olmuş durumdadır.

Fiziksel dayanıklılık yoğun kardiyovasküler antremanlar sayesinde meydana gelir : genellikle koşu ya da yüzme, bununla birlikte bazı pilotlar bisiklete binmeyi ya da patenle kaymayı tercih edebiliyor. Fakat beklenmeyen yüklemelerle karşı karşaya kalan boyun ve göğüs kasları kolay bir şekide alışalagelmiş jimnastik ekipmanlarıyla iyileştirilemez, birçok pilot özel dizayn edilmiş viraj alma kuvvetine karşı koyabilmeleri için gerekli olan kasların gelişmesine belirli bir şekilde yardımcı donanımlar kullanırlar. Güçlü boyun kasları özellikle çok önemlidir ve pilotun başının ve kaskının ağırlığının şok yüksek yüklemeler oluşturduğunu düşünürsek boyun kaslarının desteklenmesi şart görünüyor. Güçlü kol kasları uzun yarışlar boyunca aracı kontrol edilme imkanı sağlaması gerekiyor.
Beslenme açısından bakıldığında Formula 1 pilotları formlarını atletler gibi diyet ile kontrol altında tutuyorlar, önemli olan almaları gereken karbonhidrat ve protein miktarlarını ayarlamak. Yarış haftasonları boyunca enerji sağlamak ve yarış boyunca önemli olan dayanıklılığı arttırmak için pilotların çoğu pasta yerken ya da karbonhidrat bakımından zengin besinler tüketirken görülüyorlar. Bununla birlikte bir diğer en önemli konu ise pilotlar yarış öncesi yüksek miktarlarda su tüketiyorlar, susadıklarını hissetmeseler bile. Bunun yapılmaması halinde terleme boyunca dehidrasyon meydana gelir ve bu şaşırtıcı birşey değildir. Fiziksel dayanıklılık gerektiren Formula 1 pilotluğunun maraton koşucularından bir farkı yoktur.
Kaynak: TurkiyeF1.com
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler.