Modern Formula 1 araçlarının kalbini son derece güçlü 'monokok' yapı oluşturur, sıklıkla bu yapı 'tekne' olarakta adlandırılır. Bu kokpit ve sürücülerin yaşam hücresini birleştirir fakat aynı zamanda aracın temel bileşenleri olan şasi, motor ve ön süspansiyon da doğrudan bu yapıya bağlanır. Yapısal bileşenler ve güvenlik araçlarının temel rolü olabildiğince güçlü bir yapıya sahip olmasıdır.

Formula 1 sürücülerinin çok ciddi kazalar sonucunda hayatta kalabilmesi yaşam hücresinin olağanüstü güçlü olmasına bağlı. Sadece takımlara güvenlik anlamında verilen bir sorumluluk değil bununla birlikte FIA güvenliğin arttırılması konusunda kurallar getirmektedir.
Temel prensip her zaman sürücünün mümkün olan en kısa sürede, yönetmeliklere göre beş saniye içerisinde direksiyon hariç hiçbirşeyi çıkarmadan kokpiti terketmesinden oluşuyor. (Aynı yönetmelikler kaza anında hasarlı araçların daha güvenli olan pist kenarına çekilebilmesi için yine beş saniye içerisinde çıkarılan direksiyonun tekrar takılmasını öngörüyor) Çarpışma koruma alanları aracın ön kısmında, yaşam hücresinin kenarları ve arka tarafında birleşiyor. Sürücünün arka kısmında bulunan taklbarı kullanımı da zorunlu kılınıyor. Havada uçuşan parçalardan dolayı zarar görebilecek olan hassas bölge yani pilotun baş kısmı özellikle daha uzun ve daha dayanıklı kokpit yan duvarları ile korunuyor ve içinde bulunduğumuz yıllarda bu bölgenin güvenliğinin arttırılması üzerine konsantre olunmuş durumda.

Düşük hızdaki test tam olarak Formula 1 aracının büyük darbelerdeki kuvvetin absorbe edilmesi yeteneğini yansıtmıyor, hız kaza anında beklenmeyen bir momentum oluştuğunda aracın güvenli bir şekilde absorbe edebilme yeteneğinin çok doğru bir şekilde ölçülebilmesine olanak sağlıyor.
Kaynak: TurkiyeF1.com
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler.